Baklavanın Tarihi:Geçmişten Günümüze

Türk mutfağının en köklü tatlı çeşitlerinin başında baklava gelir. Yüzyıllardır sofralardaki yerini korumayı başaran ve günümüzde halen ilk günkü tarifle hazırlanmaya devam eden baklavanın damaklarda tam bir lezzet şöleni yarattığı biliniyor. Oldukça ince açılan yufkalar, katmanların büyük bir ustalıkla şekillenmesi, içine konan leziz harç ve tam kıvamında hazırlanan şerbeti ile baklava yediden yetmişe herkesin severek tükettiği bir tatlı olma özelliğini koruyor. Baklava, tarih boyunca sadece bir tatlı çeşidi olmakla kalmayıp bir kültürel simge halini de aldı. Günümüzde baklavanın dünya genelinde tanınan bir Türk tatlısı olduğunu da belirtmeliyiz.

Antik Dönemlerde Tatlının İlk İzleri: Hamur ve Bal İkilisi

Baklavanın geçmişinin tahmin ettiğinizden daha eski olduğunu belirtmeliyiz. Genellikle Osmanlı dönemi akla gelse de aslında baklavanın kökenleri antik Mezopotamya döneminde atıldı. O dönemde çok ince bir hamur ve bal ile hazırlanan tatlının zamanla baklavaya dönüştüğü tahmin ediliyor. İnce hamur katmanlarının arasına bal sürülerek yapılan bu tatlı çeşidi, günümüzdeki baklavanın atası olarak kabul ediliyor. Roma ve Yunan uygarlıklarında da hamurun bal ile tatlandırıldığı çeşitli tatlı türleri var. Ancak Mezopotamya topraklarında yapılan tatlıda hamurun ince olması ve katmanlar halinde hazırlanması nedeniyle baklavanın bu topraklarda doğan bir tatlı olduğu belirtilir.

Türk Mutfağında Baklavanın Doğuşu

Baklavanın kimliğini kazandığı dönem ise Osmanlı’yı işaret ediyor. Türk topluluklarının Orta Asya’dan Anadolu’ya göç ettiği dönemde hamurlu yemeklerin enerji vermesi ve tok tutması nedeniyle sıklıkla tercih edildiği bilinir. Bu dönemde hamurun daha ince açılması ve yerel malzemelerin kullanılması ise birlikte baklavanın bugünkü formu ortaya çıktı. Özellikle 15. Yüzyıldan itibaren Osmanlı döneminde, saray mutfağında baklavanın kısa zamanda önemli bir yer edindiği de biliniyor. Hatta dönemin en kıymetli tatlısı olduğu ve sarayda sadece özel konuklara ikram edildiği de belirtiliyor.

17. yüzyıl saray mutfağı kayıtlarında baklavaya dair çeşitli bilgiler de bulunuyor. Örneğin padişahın ordusuna Ramazan ayının tam ortasında baklava sunduğu ve bu törene de “baklava alayı” adı verildiği belirtiliyor. Sadece bu örnek dahi baklavanın bir tatlı olmaktan çok öte; bir kutlama tatlısı olduğunu gösteriyor.

Coğrafyalar Arasında Lezzetin Yolculuğu

aklavanın özellikle Osmanlı döneminde Orta Doğu’ya kadar yayıldığını belirtmek gerekiyor. Elbette her bölge kendi damak tadına göre bu özel tatlıyı yorumlamış ve bu nedenle bazı yerlerde baklava ceviz ya da fıstıkla hazırlanırken bazı yerlerde de badem gibi daha farklı lezzetler ile buluşmuş. Ancak temeline baktığınızda baklavanın genel olarak hazırlanma şeklinin bir hayli benzer olduğunu da söyleyebiliriz. Ülkemizde özellikle Gaziantep bölgesi baklavanın temsilcisi bir kent haline geldi ancak tüm şehirlerimizde baklava çeşitleri usulüne uygun ve geleneksel tarif korunarak yapılıyor.

Gelenekten Geleceğe: Baklavanın Değişmeyen Değeri

Baklava günümüzde Türk mutfağının değişmeyen bir değeri olarak kalmaya devam ediyor. Binlerce yıldır damakları şenlendiren, en özel günlerin tatlısı olma popülerliğini koruyan ve özellikle bayramların vazgeçilmez ikramı olan baklava, gelecek nesiller tarafından da yaşatılmaya devam edecek. Türk mutfağının zirveye ulaşmış olan bu özel tatlısını yapmak ise bir hayli emek ve zaman gerektiriyor.

Efeoğlu Baklava olarak sizleri en leziz baklava çeşitleri ile buluşturuyoruz. Evde baklava yapma zahmetine katlanmadan, geleneksel tarifle ve en taze malzemelerle hazırlanan baklava çeşitlerine siz de kolayca ulaşabilirsiniz. Efeoğlu Baklava olarak Türk mutfağının bu eşsiz geleneğini yaşatmaya devam ediyoruz. Geçmişten devraldığımız mirası gelecek nesillere taşıyoruz. Baklava çeşitlerimizi sitemizde inceleyebilirsiniz.